“Indeed, humankind was created impatient: distressed when touched with evil, and withholding when touched with good—except those who pray, consistently performing their prayers.” (Qur’an 70:19-23)
﷽
May this resource aid you in your quest to grow in love, longing and closeness to Allah (swt).
May this resource aid you in your quest to follow the prayer of the Blessed Messenger (saw), pristine, pure, without additions.
May Allah (swt) grant paradise to Dr. Ali Bin Hilal Al ‘Abri, Abdullah Bin Said Bin Obeid Al-Hakamany, & Abdallah Bin Hemed Bin Salim Al’Shuely for making it possible for those who understand English and may not have access to the Arabic sources to pray the way the Blessed Prophet (saw) prayed.
For everyone who takes from this guide benefit may it b be a witness for the author and the translators.
“Hikmetle ve güzel öğütle Rabbinin yoluna çağır ve onlarla en güzel biçimde mücadele et. Kuşkusuz Rabbin, işte yolundan sapanları en iyi bilen O’dur ve O, yola gelenleri de en iyi bilendir.” (Qur’an 16:125)
﷽
Son dönemde, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a yönelik sosyal medyada ciddi bir algı operasyonu yürütülmektedir. Erbaş, yaptığı açıklamalarda, Kur’an’a dayalı olarak Hz. İsa’nın (a.s.) öldüğünü ve Mehdi’nin beklenmemesi gerektiğini ifade etmiştir. Bu görüşler, özellikle Mehdi inancını İslam’ın temel inançları olarak gören sufi tarikatlar tarafından tepkiyle karşılanmıştır. Erbaş’a yönelik eleştiriler, İslam’ın temel ilkeleri çerçevesinde yapılan değerlendirmeler, Arapça bilmemesi eleştirileri ve Diyanet kurumuna karşı duyulan muhalefet üzerinden şekillenmektedir.
Bazı sosyal medya kullanıcıları, Ali Erbaş’ı eleştirirken, özellikle İslam’ın temel ilkesi olan Kelime-i Şehadet üzerinden tartışmalar yürütmektedir. Erbaş’ın Arapça bilmemesi de gündeme getirilmekte ve bazı eleştirmenler, bunun onun dini otorite olarak yeterliliğini sorgulayan yorumlar yapmaktadır. Bunun yanı sıra, Diyanet kurumuna karşı olanlar ve Diyanet’in kapanmasını destekleyen kitleler de Erbaş’ı eleştirmektedir. Ayrıca, Erbaş’ın “abduhu” kelimesini kullanmadığı gerekçesiyle sert eleştiriler yapılmakta, bazıları ise onu mürtedlikle suçlamaktadır. Ancak, bu eleştiriler genellikle dini terimler ve İslam’ın temel öğretileri hakkında eksik bilgiye dayanmaktadır. Örneğin, Türkiye’deki beş vakit ezanda da “abduhu” kelimesinin yer almadığı göz önünde bulundurulduğunda, eleştirilerin çoğu bilinçsizlikten kaynaklanmaktadır.
Sufi tarikatçılar ve Diyanet karşıtı kesimler, Erbaş’ı eleştirenler arasında yer almaktadır. Bu durum, sosyal medyada yayılan yanlış bilgilendirmelerin, özellikle dini konularda bilgi eksikliğinden kaynaklandığını ortaya koymaktadır. Bu noktada, dini tartışmaların daha derinlemesine ve bilgi temelli bir şekilde ele alınması gerektiği açıktır.